Ana içeriğe atla

GELENEKSEL NAKIŞ ÇEŞİTLERİ

 



Geçmiş zamanlardan günümüze kadar hayatımızın her köşesinde desenler, işlemeler, nakışlar yer almaktadır. Kimi yerde boyama, tezhip ve hat sanatı  gibi değişik modeller karşımıza çıkarken Kimi yerde Işleme, makine ve el işlemeleri gibi modeller denk gelmektedir.

Güzel sanatlardan biri olan nakış çeşitleriyle birçok sektöründe varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Öyle görünüyor ki geçmişte genç kızların çeyizlerini süsleyen nakışlar günümüzde de çeyizlerde en güzel yeri almaya devam ediyor. Umuyorum ki gelecekte de bu böyle süregelecek.

Işleme sanatları babadan oğula anneden kıza iletilirken zamanla kurslarda okullarda verilmeğe başlanmıştır. Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle artık internet üzerindende öğrenmek kolaylaştı diyebiliriz.

Nakış sanatında ustalık gerektiren teknikler olduğu kadar ustalık istemeyen teknikler de vardır. Biraz çabayla basit teknikleri çalışıp güzel çalışmalar yazu pılabilir. Bir sonraki makalemizde sizlere basit nakış tekniklerinden bahsedeceğim fakat şimdik en sık kullanılan nakış çeşitlerinden bahsetmek istiyorum.


1) Hesap işi; 
her zaman gururla bahsedecebileceğimiz milli işlerimizden birisiydir. İpliği sayılabilen seyrek dokulu kumaşlar üzerinde sayılarak işlenilen nakış türüdür. Hesap işinde ip çekme ve çeşitli ajur tekniklerinden faydalanılmaktadır. Bu sebepler ki Işleme yapılırken çok ince hesaplar yapılmasıyla birlikte sert ve belirgin geçişleri bulunmaktadır. Bu Işleme tekniğimizi genellikle eski yastık ve çarşaf  kenarlarında, yorgan kenarlarında daha sık görülmektedir.


2) Türk işi; 
atalarımızdan bizlere miras kalan gururla el işlemelerimizde kullanabileceğimiz milli nakış türlerimizden birtanesidir. Türk işlemelerimizde ki gibi Türk işi nakışımızda da kendine has teknikler kullanmaktadır. Türk işinde kumaş kısıtlaması yoktur. Ancak kullanılan kumaşa uygun iplik seçmek gerekmektedir. Işlemeler de renkli ipliklerle birlikte bol miktarda simli ve sırmaya da yer verilmektedir. Türk işlemelerinde desenler çoğunlukla doğadan faydalanılmakta birlikte işlemeler ince ve kıvrak motiflerin etrafının kavisli  bir şekilde çevrilmesi en belirgin özellikleridir. Eskiden Türk işi örtü, yastık kenarı, elbise gibi yerlerde kullanılırken günümüzde Kullanım alanları  daha de genişlemiştir. Mesela yasak örtüleri, yastık kenarları, bohçalar gibi çeşitli çeyiz ürünlerinde işlenirken giyim sektörüyle beraber çanta, kese, pano gibi ürünlerde de kullanılmaktadır.


3) Çin iğnesi: 
uygulanan deseni renkli iplerle içiçe birbirine kaynaştırarak tamamen işlenmektedir. Işlendikten sonra düz bir desen haline geldiği için sanki işlenmiş değilde boyanmış havası katmaktadır. Ilk defa çiğdem işlenmeye başlanmış ve dünyaya yayılmıştır. Sık dokulu kumaşlar rahatlıkla işlenmektedir. Kullanım yelpazesi geniş bir nakış türüdür. Çeyiz ürünlerinde, kıyafetlerde, dekoratif (kırlent,pano gibi) ürünlerde ve aksesuarlar da sıklıkla görebiliriz.


4) Antep işi;
 bu nakış çeşidimizde de çeşitli ajur teknikleri uygulanmaktadır. Hesap işindeki antika tekniği  ve sarma işi uygulanarak iplerin atması önlenir. Antep işinde de hesap işinde olduğu gibi desen sayılarak kumaşa geçirilir. Antep işi uygulanırken çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Çünkü ip  kesmeler yapıldığı için desene kayma geri dönüş olmayan sonuçlaru doğurmaktadır. Antep işi, dekoratif ürünlerde, giyim süslemelerinde ve çeyizleri ürünleri gibi pek çok yerde kullanılmaktadır.



5) Tel kırma (Bartın işi):
 Orjinal bir Işleme olan Tel kırma işi Türkler özgü milli bir nakıştır. 19 yy dan bu yanı işlenmeye devam eden nakış Bartın işi diye de bilinmektedir. Tel kıymada kullanılan tel madensel teller kullanılmaktadır. Tüm yada kumaşa özel iğnesiyle işlendikten  sonra tel  sonunda makas kullanılmadan elle bükülerek kırıldığı için Tel kırma denilmiştir. Önceleri çeyizlerde yatak, yorgan,yastık,kırlent gibi takımlara işlenirken günümüzde daha çok abiye kıyafetlerde, gelin duvaklarında, küçük keselerde, mevlüt örtülerinde, fularlar gibi aksesuarlarda uygulanmaktadır.


6) Maraş işi ( Dival işi): 
 adından  da anlaşılacağı üzere Maraş a özgü bir nakışdır. Bu nakışımız 16 yy da ara yarımadasından ülkemize gelmiş ve bu zamandan itibaren benimsenmiş ve geliştirilerek bünyemize dahil olarak milli nakış türlerimizin arasına girmiştir. Nakışın uygulanması öncelikle desen bir kartona çizilip desen düzgün bir şekilde kesildikten sonra kumaşa yerleştirilir ve üstten çok katlı simle arka yüzünden de mumlanmış iplikle tutturularak uygulanan nakış tekniğimizdir. Önceleri cüz kesesi, pabuç süslemeleri, yeteklerinin örtüsünü, bohçalar da kullanılırken günümüzdede devam etmekle birlikte giyimde abiyelerde,  cüzdanlarda, ayakkabı terlik süslemelerinde, boş, küpe, kemer gibi aksesuarlarda da kullanılmaktadır.


7) Aplike: 
 düz, renkli ve deseni kumaşlarla kombinliyerek kesilen motifleri başka bir kumaşa işlenmekte olan nakış türüdür. Genelde battaniyelerde ve pikelerde görülmektedir.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EVDE KUMAŞTAN LASTİK TOKA NASIL YAPILIR?

  Yazı aksesuarlarla renklendirmek isteyenler için lastikli toka tarifi ile geldim. Çok az bir malzemeyle güzel bir tokaya sahip olmak çok basit... Gerekli olan malzemeler  35 x 55 santimetre büyüklükte kumaş Lastik 5 milimetre genişlikte 20 santim uzunlukta  Dikiş ipliği, toplu iğne, makas, dikiş iğnesi, mezura Öncelikle 3 tane dikdörtgen keseceğiz. İlk  dikdörtgenimizin ölçüsü 50 cm ×12 cm ebatlarında bir parça kesiyoruz. Bu parça saçımızı tutan lastik kısmı olacak.  Diğer iki dikdörtgenin ölçüsü ise 40 cm× 8 cm olarak iki tane parça kesiyoruz. Buda tokamıza fiyonk olarak olacağı için bu dikdörtgenlerin uçlarını üçgen olarak keselim.  Son olarakta 20 cm uzunlukta lastiğimizide keselim.  Kesim işlemi bittikten sonra başlayalım dikim aşamasına; 50 cm uzunlukta kestiğimiz dikdörtgen parçamızın uzun kenarlarından üst üste katlayalım. Kenarları birbirine iğneleyerek kaymasını engelleyelim. Ardından bir cm içeriden olacak şekilde dikelim.  Fiyonk için kestiğimiz iki dikdörtgenin uçlarından

YEŞİL KAHRAMANLAR (GREEN HEROS)

        Eveet; geldik mi biz de “nerde o eski..” ile başlanılan yaşlara. Artık hiçbir şey o eskisi gibi değil. Ne yediklerimizden, ne içtiklerimizden ne de aldığımız nefesten.. Eskiden şöyle derin bir nefes çektik mi bütün bahar kokusu gelirdi burnumuza. Ciğerlerimiz dört mevsimi yaşardı. Şimdilerde herkeste burun nezlesi, solunum yolları enfeksiyonları var. Egzoz dumanı, karbondioksit ve karbonmonoksit gazları, fabrika bacaları ve tabi ki bunların temel nedeni insanoğlu. Yeşil dokunun git gide azaldığı, beton dokunun ise gün geçtikçe çoğaldığı bu zamanda; Ağaçları, çalıları, çicekleri sadece parklarda ve yol kenarlarında görür olduk ve bu peyzaj  dilimi içerisine bizler evlerimizi yerleştirdik. İşte bu kaoslu  duruma en iyi çözüm evimizde bitki yetiştirmekten geçer. Bazı bitkiler var ki evinizin, odanızın hem havasını değiştirir, hem kötü kokuları ve kirli hava dumanını yok eder hem de dekorunuza güzellik katar. Bu bitkilerin bazıları hakkında kısaca bilgi vermek isterim. ARECA LUT

Antoryum çiçeğinin bakımı nasıl yapılır?

 Antoryum çiçeği kırmızı çiçeğiyle göz dolduran uzun süre çiçeği üzerinde kalan nadir çiçeklerden bir tanesidir. Güneş ışığını çok sevdiğinden karanlık ortamları hiç sevmez. Bakımı güzel sağlandığı vakit bol çiçek veren bir çiçektir.  Havadar ve toprağın içerisinde doğal besinler içeren humuslu bir toprak kullanılmalıdır.  Köklerin yoğurluk durumuna uygun bir saksıya yerleştirilmelidir ve çoğalma gösterdikten sonra saksı değişimi yapılabilir. 3 yılda bir sefer Nisan ayında toprak ve saksı değişimi kafi gelecektir.  Güneş ışığını çok seven bir bitki olduğu için güneşi düzenli görmediği müddet zarfında çiçek açmayacaktır. Direk güneş ışığı almasıyla da yaprakların yanmasına sebep olacağı için perde arkasından Güneş ışığını alması yeterli olacaktır. Isının düştüğü havaların soğuduğu dönemlerde gelişimi yavaşlayacaktır. Bundan dolayı k ış aylarında korunaklı ve güneşli bir alanda konamlandırılabilir.  Çiçeğimizi gün aşırı sulamak gerekmez haftada 2 sefer sulanması yeterli olacaktır. Toprağ