Renklimikser.blogspot.com

2 su bardağı un 1 su bardağı sıvıyağ Şerbeti; 2,5 su bardağı su 1,5 su bardağı şeker Yapılışı; Tarife ilk olarak şerbetimizin yapımıyla başlayalım. Şerbetimiz için olan malzemelerimizi tencereye aldıktan sonra orta ateşte kaynamaya bırakıyoruz. Diğer tarafta da başka bir tavaya unu ve sıvıyağı alarak kısık ateşte kavurmaya başlıyoruz. Sık sık karıştırıyoruz ki unun heryeri eşit bir şekilde kavrulsun ve rengi dönünceye kadar karıştırıyoruz. Öbür yanda bir taşım kaynayan şerbetimizin altını söndürüyoruz ve kavrulan unumuzun üzerine yavaşça döküyoruz. Şerbetimizi dökerken hızlıcada karıştırıyoruz ki kavrulan unumuzda topaklanmalar olmasın. Tahta kaşığımızın arkasıyla unu bastırarak şerbetimizi iyice çekmesini sağlıyoruz. Şerbetini çeken helvamızın kapağını kapatalım birkaç dakika dinlensin. O sırada sizde servis yapacağınız tabakları ayarlayınız. Ben servis ederken kaseyi biraz yağlayıp helvayı kasemize bastırarak doldurdum ve yayvan bir tabağa ters çevirip üzerine hindistan cevizi...

4 tane yumurta 1,5 su bardağı şeker 1 su bardağı süt 1 su bardağından biraz az sıvıyağ 1 paket kabartma tozu 1 paket vanilya 1 yemek kaşığı tarçın 2 tane küçük havuç 2,5 su bardağı un Yumurtalarımızı derin bir kaba alıyoruz ve mümkün olduğunca çırpıyoruz. Şekerimizi ekliyoruz. Bir sürede bu şekil çırptıktan sonra sütü sıvıyağı eklerek ufak bir karıştırma yapıyoruz. Bundan sonra sırasıyla kabartma tozu, vanilya, tarçın ve rendenin ince kısmında geçirdiğimiz havuçları da ekliyoruz. Son olarak unu da ilave ettikten sonra bütün malzemeyi özleştiriyoruz. Kıvamını alan kek hamurumuzu yağlayıp unladığımız kabımıza aldıktan sonra 170 derece ısınmış fırınımızda 35 dakika kadar bırakıyoruz. Içini çektiğinden emin olduktan sonra fırınımızından çıkarıyoruz. Çayın yanında güzel bir ikramlık.... Ufak bir fikir de vermek gerekirse ben kimi zaman tarçın yerine zencefil de ilave ediyorum. Isterseniz tarçın ve zencefil ikiside katılabilir. Şimdiden kolay gelsin afiyetler olsun....😊

  Yapı kredi yayınları tarafından minik yavrularınızda ulaştırılan  Bu Kış Kimse ÜŞümeyecek  isimli harika kitaptan bahsetmek istiyorum. Kitabın baştan sonra tüm evresinde imzası bulunan Feridun Oral resim tasarımlarıyla olsun; harika, sade ve içten anlatımıyla olsun bizleri kitabına ve kendine hayran bıraktırmıştır. Feridun Oral, bu eserinde çocuklarımıza en anlaşılır bir dille yardımlaşmanın ve paylaşmanın önemli anlatmaktadır. Hikaye kışın soğuk günlerini yuvasında sıcak geçirmek isteyen farenin yakacak birşeyler toplamak istemesiyle başlar. Fare o kadar çok yakacak toplar ancak gücü yetmez ve ormandaki arkadaşlarından sırasıyla yardım ister. "Birlikten kuvvet doğar." deriz ya işte bu söz bu kadar güzel anlatılamazdı heral de...Biz büyüklerin bile böyle sıcak içten hikayeleri okumalarında fayda var bence... Günümüzde unutulan duyguları bencillikleri, duyarsızlığı kenara bırakıp yardımlaşmayla birlik olarak şu hayatta ki herşeyin paylaşılarak mutluluğa erişileceğin...

  Çocuklara kitap okumayı sevdiren harika bir yazar daha Fatih Erdoğan'dan gelen bir öykü.... Öykümüz o kadar içten ve farklı bir duygu veriyor şiirsel mi desem tekerleme tatın da mı desem güzel bir duyguyla aktarmış. Öyle ki bu kitabı her okumaya başladığımızda kaç kere bitirip baştan başladığımızı hatırlamıyorum bile... Çocukların bir heyecanla kitabı alıp okumak istemeleri apayrı bir duygu 😊 Yazarımız bu öyküde kahraman olmanın ne kadar zor olduğunu anlatmıştır. Kişinin istediği hedeflere ulaşmak için nasıl zorluklarla karşılaşarak direncini yitirmeden, pes etmeden amacına elbet birgün ulaşabileceğini küçük kahramanlarımıza çok güzel akıcı bir dille anlatmıştır. Kahramanın bir keçi kadar inatçı olup umutlarından hayallerinden vazgeçmemesi gerektiğinden bahsetmiştir. Çocuklarımızda kahramanlar gibi çıktıkları yolda pes etmeden, yollardan, dikenli yollarda olsa, dağları tepelerde olsa zor koşullarda dirençlerini kaybetmeden hedeflerine ulaşmaları dileğiyle... Gönüllerimizin k...

Dünyaya yeni merhaba diyen bebeklerimiz gözlerini açtığı ilk andan itibaren özellikle ilk iki yılında, yaşamlarının hiçbir evresinde almadıkları kadar bilgiye daha çok bu dönemlerimde ulaşırlar. Çünkü yeni dünyaya gelmiştir herşeyi tanımaya öğrenmeye çalışmaktadır. Bu sebepledir ki, bebeklerimizin bu gelişiminde çevresinde gördüğü herkesin onların gelişiminde çok büyük rolü vardır. Yeni doğan bit bebek için herşey yenidir ve Herşey keşfedilmeyi beklemektedir. Çocuklar hayat sürecinde ki en çok şeyi bu ilk iki yıl içerisinde öğrenirler. Başlarda çevrelerindeki nesneleri görerek ve işiterek öğrenirler. Ancak en önemli öğrenme yolu oyunlardır. Haliyle bir bebeğin ve yürüme evresindeki bir çocuğun onlara yeni dünyayı keşfetmelerinde onlara yardımcı olmak, onlara oynamayı ve öğretme konusunda büyük bir sorumluluğu vardır. Bu yüzden çocuklarla birlikte onların gelişmelerinin sağlayacak, dünyayı keşfetmelerinde yanlarında olarak bu dönemi güzel ve zevkli bir duruma dönüştürerek bebeğinizin g...

  2 adet yumurta 1 paket margarin 2 çay bardağı toz şeker 1 paket kabartma tozu 2-3 damla limon 1 tam paket buğday nişastası Kurabiye hamuruna başlarından her zaman önce toz şeker ve hamuru krema kıvmına kadar yoğuruyoruz. Ardından yumurta kırıp kıvamını aldırıyoruz ve daha sonra diğer kalan malzemelerimizi de ilave ediyoruz. Eğer ki hamurumuz cıvık olduysa biraz un ilavesinde bulunabiliriz. Kıvamını alan hamurumuzdan ceviz büyüklüğünde toplar yaparak tepsimize diziyoruz. Dilerseniz bi küçük bi kapak yardımıyla tarçına batırıp yaptığınız topların üzerine ufak dokunuşlarla bastırırak mantar şeklini verebilirsiniz. 180 derece ısınmış fırınımıza tepsimizi sürüyoruz. Kurabiyelerimiz çatladığı vakit tepsimizi fırından alabiliriz.

  Geçmiş zamanlardan günümüze kadar hayatımızın her köşesinde desenler, işlemeler, nakışlar yer almaktadır. Kimi yerde boyama, tezhip ve hat sanatı  gibi değişik modeller karşımıza çıkarken Kimi yerde Işleme, makine ve el işlemeleri gibi modeller denk gelmektedir. Güzel sanatlardan biri olan nakış çeşitleriyle birçok sektöründe varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Öyle görünüyor ki geçmişte genç kızların çeyizlerini süsleyen nakışlar günümüzde de çeyizlerde en güzel yeri almaya devam ediyor. Umuyorum ki gelecekte de bu böyle süregelecek. Işleme sanatları babadan oğula anneden kıza iletilirken zamanla kurslarda okullarda verilmeğe başlanmıştır. Günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle artık internet üzerindende öğrenmek kolaylaştı diyebiliriz. Nakış sanatında ustalık gerektiren teknikler olduğu kadar ustalık istemeyen teknikler de vardır. Biraz çabayla basit teknikleri çalışıp güzel çalışmalar yazu pılabilir. Bir sonraki makalemizde sizlere basit nakış tekniklerinden bahsedece...